Ödemiş, Türkiye’nin birçok ilinden fazla nüfusa sahip olan kentimiz. Bu kentte doğup büyüdüm ve yaşamaya devam ediyorum. Uzun yıllardır var olan eksikliklerine rağmen bu kenti seviyor ve daha iyi yaşanır hale gelmesi ve Ödemiş’in kent kimliği kazanması için kişisel çabalarımdan hiçbir zaman vazgeçmedim.

Ödemiş’in kent kimliği kazanmasında bugüne kadar en etkin çalışmaları yapan Belediye Başkanı kesinlikle Sayın Bekir Keskin’dir. Bekir Başkan ile gün gelip karşı karşıya gelmek zorunda kalmışsam da hayatımda hep uygulamaya çalıştığım ‘Yiğidi öldür hakkını yeme’ felsefesinden yine vazgeçmeyerek Ödemiş’in kent olması yolundaki çalışmaları için kendisine bir Ödemişli olarak tekrar teşekkür ederim.

Ödemiş’in başlıca sorunları arasında hava kirliliği ve trafik bulunmakta. Her iki konuyu da geçmiş dönemlerde köşeme taşımıştım. Hava kirliliği ile ilgili daha detaylı bir incelemeyi önümüzdeki haftalarda sizlere aktarmaya çalışacağım ancak trafik sorunu evden çıktığınızda neredeyse her dakika karşımıza çıktığı için yazıma konu edindim.

Kentimizdeki trafik sorununu birkaç temel başlık altında toplayabiliriz. En çok konuşulan sorunların başında Saraçoğlu Caddesi’ndeki trafik işleyişi geliyor. Bununla ilgili yeni yapılan Devlet Hastanesi’nin bitimine az bir zaman kaldığı için sadece bu caddedeki denetimlerin ve park uygulamalarının gözden geçirilmesi bu geçiş sürecinde yeterli olacaktır kanısındayım. Bir diğer önemli sorun da araç sürücülerinin ‘Eğitimsiz olmaları’. Maalesef sürücülüğün ABC’sinden başlatılması gereken o kadar insan var ki. Hem de sadece tahsili az olan kesim değil, en tahsilli sürücülerin bile temel bir eğitime ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Etrafınıza bir bakın ‘Yaya geçidi’nin ne demek olduğunu, ‘Tek yön’ün ne anlama geldiğini, ‘Park yasağı’nın konuluş amacını ne de yayalara ve insanlara saygının nasıl olması gerektiğini bildiğini fiilen gösteren sürücü sayısı çok az. Dikkatinizi çekiyorum; bilen demiyorum bunları bilip uygulamaya geçiren sürücü sayısı maalesef çok az. Yayalara ve diğer sürücülere saygılı davranmayı öğretmek kabul etmek gerekir ki ülkemizde çok da kolay değil. Maalesef bu konuda en etkin yol denetimler ve kesilen cezalar. Saygıyı bilmeyen birçok sürücü ‘Ceza korkusu’ ile kurallara uymaya çalışıyor. Hep anlatılır ‘Avrupa’da şöyle, Avrupa’da böyle; bizim Türkler orada kurallara uyuyor buraya gelince burada yaşayanlar gibi araç kullanıyor.’ diye. Aradaki tek fark denetim, uygulama ve ağır cezalar. Gelişmiş ülkelerde sadece kamu görevlileri değil yurttaşlar da üzerlerine düşeni yapmaya çalışıyorlar. Sadece polisin olduğu yerlerde değil sorumlu yurttaşların bulunduğu her yerde bir kontrol hatta oto-kontrol mekanizması oluşuyor. Bizim ülkemizde ise trafik sorunu denetimlerle ve cezalarla bir nebze hizaya girdiğinden kentimizde de şimdilik aynı uygulamaları Emniyet Müdürü’müz Sayın Okan Ketsek ve ekibinden bekliyoruz. Bugüne kadar benzer sorunlarla ilgili yazılarıma en büyük duyarlılığı gösteren Ödemiş Emniyet eski Müdürü Levent Akbaş’ı da hatırlatmadan geçemeyeceğim.

Bir önemli trafik sorunu da hatalı park eden araçlar. Özellikle Ödemiş’e kent havasını katan Belediyenin yıkılan binasının olduğu kısma; orasının park yeri olmamasına rağmen bazı araçlar park ediyor. Bu araçlar oradaki görüntüyle tezat oluşturuyor. Dibinde Emniyet Müdürlüğü olmasına rağmen bu çirkin trafik suçuna karşı denetim ve uygulamaların yapılmadığından dem vuruyordum ki asistanım yazımı kaleme aldığım gün buradaki araçlara ceza kesilip araçların alınmalarının sağlandığını söyledi ki bu durum beni bir hayli mutlu etti. Demek ki yeni Emniyet Müdürümüz de bu konuda duyarlı davranıyor.

Hatalı parklarla ilgili en çok rastlanan sorunlardan biri de köşe başlarına ya da geçiş noktalarına park eden araçlar. Bu araçlar gerek yayalara gerekse seyir halindeki diğer araçlara bir hayli zorluk çıkartmakta.

Özellikle değinmek istediğim bir konu da 1 no’lu sağlık ocağının sokağı olan Denizciler Sokak’ta park yerlerinin sağlıksız kullanımı. Burası hem sağlık ocağına, hem Sağlık grup Başkanlığı’na hem de Aile Planlaması Merkezi’ne ulaşımı sağlayan bir sokak.  Bu sokağı çocuk yaşlı birçok vatandaşın yanında engelli ve de bebek arabalı annelerin kullandığı bir gerçek. Her ne kadar yolun kuzey kısmında park yerleri olsa da buraya park eden araçlar neredeyse kaldırımı tamamen işgal ediyor. Hatta bazı noktalarda araçlar neredeyse duvara dayanıyor. Üstüne bir de kaldırıma park eden hatta zincirlenen bisiklet ve motosikletler eklenince kaldırım kullanılamaz hale geliyor. Burayla ilgili acilen denetimlerin yapılması ile halkımız güvenli bir şekilde bu kaldırımı kullanacaktır. Ayrıca buradaki park eden araçların kaldırıma tecavüzü de zemine monte edilecek engel demirleriyle önlenecektir. Bu konuda gerek İlçe Trafik komisyonu’nun gerekse Emniyet Müdürü Sayın Kestek’in ihtiyaca cevap verecek çalışmalar yapacağını umuyorum.

 

Unutmayın bu kenti yaşanır kılmak zorundayız. Ya bu deveyi güdeceğiz ya bu deveyi güdeceğiz, deveyi gütmekten başka çaremiz yok...