Geçtiğimiz Pazar “Birgi İrimağzı İncir Hasadı” Kültür ve Turizm Festivali vardı.
Bacanağım Mehmet Coşkun’un “Arzu Lokum”u; yeni jenerasyon gençlerimizin ilk ve iddialı ürünü olan “Çakırağa Lokum”un tanıtımı için stand hazırlamıştı.
Yeğenlerim Türker ve Zafer Coşkun’un nazik davetleri ile Birgi’deydim. İyi ki de gitmişim. Birgi’yi sık ziyaret ederiz. Kutsal günlerde, genellikle de dışarıdan misafirimiz geldiğinde, onları gezdirmek maksadıyla.
Böyle bir etkinlik vesilesiyle “Mamur-yenilenmiş Birgi”yi doya doya gezip yaşamak nasip oldu. Restore edilmiş şirin evleri, tarihi ve kutsal mekânlar, kimi sokağı kayrak taşlar döşenmiş Osmanlı hatta Selçuk’lu döneminin şirin mirası olarak o yılların havasını birebir bize gösteriyordu.
Birgi Belediye Başkanı kardeşim Cumhur Şener ve değerli eşleri mükemmel bir ev sahipliği göstererek hemen hemen tüm misafirlerle birebir ilgilendiler.
Çok başarılı bir Belediye Başkanı olarak bildiğimiz Cumhur Şener Birgi’yi adeta yenilemiş. Yeni mekânlar açılmış, Beldedeki canlılık gözle görülür hale gelmiş. Eskilerin deyişiyle; Birgi, makûs talihini yenmiş. Bir başka yazımda daha geniş bir tanıtım yaparım inşallah.
Unesco Dünya Kültürel Miras Listesi’ne girme hakkının kabulünü heyecanla bekliyorlar. Ayrıca “yavaş şehir” diğer deyişiyle “sakin şehir” hakkını kazanma girişimleri de sürüyor belediyenin. Tıpkı Seferihisar gibi.
İzmirlilere sormak isterim: “Bölgemizi ne kadar tanıyoruz? “Beş milyon İzmir sakininden kaçı bölgemizdeki Birgi, Bozdağ, Gölcük ve Bademli’den haberdar? Kemer, Hacıhasan, Cevizalan, Çamyayla’yı, Subatan, Suçıktı, Ödemiş’imizin karşı yakasındaki Pirinççi, Bıçakçı ve
Ovacık Yaylasını, Hamaköy’ü saymıyorum bile.
Yeri gelmişken, başta Ödemiş Belediye Başkanımız Sayın Bekir Keskin ve saydığım Beldelerin Belediye Başkanları ile genç muhtarlarımızdan girişimlerini istediğim bir husus var. Bahsettiğim yöreler “Milli Park Statüsü kazandırılmalıdır!” Bu da ayrı bir yazı konusu.
İzmirliler burunlarının dibindeki bu “Tabiat Harikası, tarih ve kültürümüzün eşsiz örneklerini” yöremize gelerek görsünler.
Bozdağ’ların eriyen kar sularının yıl on iki ay aktığı nehrin iki yakasını süsleyen, başta Birgi olmak üzere bu bölge; yeşilin bin bir tonunu görebileceğiniz, bitkilerle bezeli, isimleri saymakla bitmeyecek yeşilin her tonunu ihtiva eden çeşit çeşit ağaçların yükseldiği her yeri bir mesire alanı.
Bu güzellikler anlatmakla bitmez, buralardan turlarla Abant’a, Karadeniz’e geziler tertipleniyor. Lütfen önce yakınımızdaki harikalar diyarına öncelik tanıyalım. Yılın her mevsimi farklı güzellikleri olan Birgi’yi öncelikle görmeliyiz. Kısaca büyük din Alimi “İmam-ı Birgivi” den bahsetmeden bu yazı tam olmuş sayılmaz.” Anadolu İslâm Âlimleri içinde “imam” ünvanını hakkıyla kazanmış kişiler ve eserlerindeki bilgiler de kendi hevasıyla konuşmayan, Yüce bir Peygamberin ilminin ve irfanının varisi olan bu zâtlar adeta gerek peygamber ahlâkı gerekse Yüce Allah’ın kendilerine bahşettiği ilâhi ilhamlar ve Rabbani esintilerini eserlerinde ortaya koyarlar.”
İmam-ı Birgivi Hazretleri,Birgi’de ikâmetleri boyunca,başta Osmanlı Padişahlarının evlâtları Osmanlı Şehzadelerini ve dünyanın pek çok yerinden Birgi’ye ilim ve irfân (gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziş) için gelenlerin tahsiline önderlik etmiş,1573 tarihinde Birgi’de veba hastalığından vefat etmiştir. Sağlığında devrin Osmanlı Padişahı kendisini İstanbul Üniversitesi Rektörü olarak tayin etmiş, uzun yıllar bu görevi ifa etmiştir.
Festivalde pek çok etkinlik vardı. Ben Tevfik Bey Cumhuriyet Parkı’ndaki “Birgi ve İncirin Kültürümüzdeki Yeri” konu başlıklı panele katıldım. Ege Ün. Öğr. Üyesi Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI Beyefendinin Başkanlığındaki bu etkinlikte; Doğal Tıp Uzmanı Sayın Şaduman KARACA Hanımefendi, Ziraat Mühendisi Özkan Akgün ve İzmir’in renkli simalarından eski dostumuz Tuncer Beybağ Gazeteci kimliği ile bizleri aydınlattılar. Dikkatimi çeken husus; İncir Üreticilerinin katılımda gösterdikleri ilgisizlik oldu.
Birgi’lilerin ısrarlı haklı istekleri olan İlçe olma konusu, orada herkesi şartlandırmış adeta.
İşin coğrafi ve nüfus yönü dışında, TBMM’de karar vericilerin; Birgi’nin bir “Dünya Şehri” yapılması yolunda atılan bu ilk adımın; konunun sadece Turizm ve Ekonomi ile sınırlandırılması yanlış ve eksik olur. Bu tür projelerde; Şehrin Kimliğini, Kültürünü, Tarihi Mirasını da içeren bütünlüklü bir şehir felsefesiyle birlikte düşünmek gerekiyor. Biz de böyle yapmalıyız. Turizmin, Ekonomik değerini de arttıracak yaklaşım da budur. Birgi’nin çok önemli değerleri var, bizler tüm bu değerleri stratejik bir bütünlük içinde Birgi’ye gönül verenlerle birlikte çoğaltmanın, Türkiye’ye ve Dünya’ya açmanın yollarını aramalıyız. Sevindirici olan Birgi’yi sevenlerin bu konuda Sayın Birgi Belediye Başkanı Cumhur Şener’in hep yanında olması, ilçe olma fikrinin muazzam bir destek bulması yeniliklere açık bir şekilde destekleyici, katkı verici bir yaklaşımla halisane koşacak kişilerin varlığı ve çokluğudur.
Ticaret erbabından emeklilere, öğrencilerden iş adamlarına, yerel ve Ege Basınına, tabii ki siyasilere tüm hemşehrilerimizin katkılarıyla turizmden spora, kültürden sanata, yaşayan canlı bir Birgi var.
Turizmin gün geçtikçe ivme kazanması Şehre (şimdilik Belde’ye, şehri Allah söyletti) yeni bir heyecan veriyor.
Birgi’yi yazmaya doyamıyorum, gazetedeki yerimi çoktan aştım. Çıkmaz sokağın en ucu olarak görülmemeli Birgi. Belki bu sayede kendini korudu. Selçuklu İmparatorluğu’nun, Osmanlı Devleti’nin Külliyelerinden, Camilerinden, Köprülerden bahsetmedik bile. Safranbolu ve Beypazarı gibi korunmuş, Cumhuriyet Dönemi’nde aşırı ilgi ile yeniden mamur hale getirilen ilçelere kıyasla, Osmanlı yerleşim yerlerinin bence Ülkemizdeki en başta gelen yeri Birgi. Yeşillikler ortasında başlı başına bir güzellik olan tarihi yapıların çoğu restore edilmiş, restorasyonu devam edenler de var. Burada “ÇEKÜL VAKFI”na ayrı bir parantez açarak şükranlarımı arz ediyorum, mükemmel katkıları dolayısıyla. Ey halkım! Daha ne duruyorsunuz. Haydin Birgi’ye! Sizleri, muhteşem bir tabiat ve tarih eşliğinde, güler yüzlü insanlar bekliyor. Saygılarımla.
Not: Birgi’de olduğu gibi, başarılı bir Belediye Başkanı olan Halil Güler Beyefendi evlâdımın Beldesi Kaymakçı İlçe olacaktır (!)yazım haftaya inşallah…