(Başbakan Erdoğan’dan şok boykot Talimatı)

Bunu da mı duyacaktık. O tertemiz; düzgün öğretmenlerin; güzel ahlâklı, insan sevgisiyle dolu nesiller yetiştirmek için, canla başla çalışan eğitim yuvalarını boykot talimatı ha? Sayın Başbakan! Bunun için bir gerekçeniz olmalı. Öğrenmek istiyorum… Bu ülkede yüz yılı aşkındır, eğitim faaliyeti yanında misyonerlik de yapan Avrupa ve Amerikan Okulları var. Bunlar için bile, bu güne kadar hiçbir devlet adamı sizin dediklerinizi onlara demediler. Sen, boykot çağrısı yaptığın okullara, dershanelere kurban ol! Gerek o okullarda, gerek dershanelerde eğitim gören evlâtlarımızın; eğitimdeki başarıları yanı sıra, ahlaki değerle donanımlı, Vatan ve insan sevgisini özümsemiş, çocuklarımıza ve o eğitim yuvalarına hakaret ve boykot edemezsin. İnsanımızı bir yanlışa yönlendiremezsiniz…

 Ne hakla böyle konuşabiliyorsunuz? Gerekçenizi ısrarla soruyor ve öğrenmek istiyorum.

İki torunum da, yeğenimin çocuğu da, bu değerli ilim yuvalarında okudu, okuyor. O eli öpülesi öğretmenlerini tanıyorum. Onların ne kadar yüce ahlâk sahibi, erdemli, vatansever olduklarını ayrıca branşlarındaki donanım ve yetenek sahibi oluşlarını, toplumun her kesimi biliyor, takdir ediyor ki; çocuğunu o kutsal eğitim kurumlarına emanet ediyor. Hem de her siyasi görüşten ailelerin tercihi bu iken, bizleri ve onları yaralamaya hakkınız yok. Zaten, çocuklarımızın başarı durumları; gerek liseye geçiş sınavlarında, gerekse Üniversiteye hazırlık sonucu, yerleştikleri fakülteleri gösteren başarı ilânları gazetelerde yayınlanıyor ve bu kurumlarımızın girişindeki duvarları bir şeref abidesi olarak süslüyor.

Peki, siz yurdum insanına ne hakla, bunların okullarına, dershanelerine çocuklarınızı göndermeyin diyorsunuz ve dışlıyorsunuz. O eğitim yuvalarının mensupları vebalı hastalar mı? Çocuklar zararlı faaliyetlere mi yöneltiliyor? Siz böyle mi düşünüyorsunuz? O halde örnek göstermenizi istemek hakkımızdır. Öyle ya bizim de çocuğumuz, yeğenimiz onlardan birinde öğrenim görüyor.

Partinizin seçimlere katıldığı 2002 seçimlerinden bu yana, genel ve yerel her seçimde size oy vermiş, her ortamda Ak Parti Hükümetlerinin icraatlarını savunmuş, dört yıldır da bana gazetesinde köşe yazısı imkânı veren; Yerel Güç’te sizin için takdirkârane yazılar kaleme almış, toplumda Ak Partili diye yaftalanmış, bir vatandaş olarak söylüyorum. Bizi çok kırdınız, incittiniz. Bir söyleyeceğim daha var.

Mutlaka bilginiz vardır. 70 gündür haksız hakaretlerinize maruz kalan, ‘Hizmet Hareketi’ mensubu, yani Gülen Cemaati’ne gönül vermiş, yüz binlerce insan, sizin, hastalıklarınızda, ameliyatlarınızda, suikast teşebbüsü şayiaları olduğunda sizin için dualar ettiler, geceler boyu. Cüz cüz Kur’an-lar dağıtılıp okundu. Hatimler sonucu dualar edildi. Evet, sizin için ülkenin başında sağ kalsın, hayırlı hizmetler edebilesiniz diye. Bunları nasıl göz ardı edersiniz? Karşılığı bu mu olmalıydı? Ne değişti de bunca hakareti sürdürerek yapıyorsunuz. Bizim suçumuz ne söyleyiniz? Bu yaptıklarınıza Allah razı gelir mi?

Saygılarımla.