Eskiden dini bayramlarda gazeteler çıkmaz, bunun yerine büyük şehirlerde, o şehrin Gazeteciler Cemiyeti’nce “Bayram Gazetesi” çıkartılırdı. 20 yıl kadar önce Sabah Gazetesi’nin yayın hayatına başlamasıyla, aynı gazete tarafından bu gelenek bozuldu, o gün bu gündür zaten mesaisi belli olmayan gazeteciler bayramda en tabii hakları olan tatillerini yapamaz oldular. Bayram Gazetesi, her gazeteden nöbetçi diyebileceğimiz meslek mensuplarınca çıkarılırdı. Bu suretle biz gazete okurları da bayramlarda, al(a)madığımız gazetelerin köşe yazarlarını okumuş olurduk. İsimleri, “İstanbul Bayram“, “İzmir Bayram“, “Ankara Bayram“ olup böyle satılırdı.

Ödemiş’e ve muhtemeldir ki Tire, Bayındır gibi komşu ilçelere de sadece İzmir Bayram Gazetesi ve az miktarda da İstanbul Bayram Gazetesi gelirdi. Ben, övünmek gibi olmasın; ilkokul çağından beri gazete okuruyum. Dedem Kahveci Mehmet Bey Yeni Asır alırdı. O yıllarda bölge gazetesi olan Yeni Asır’ın popülaritesi başkaydı. Evlendikten sonra 50 yılı aşkın iki gazete aldım hep. Yeni Asır ve Tercüman (o çıkmadan Son Havadis) Pazar Günleri iki gazete daha ilâve olurdu eve giren. Milliyet hep tercihimdi. Burhan Felek’den önce Duayen Gazeteci diye anılan Refii Cevad Ulunay’ın yazılarına hasta idim. Refii Cevad Mevlevi idi. Mevlâna’yı tanımamızda büyük rolü olmuştur. Klâsik Türk Müziği’ne ve bestekârlarımıza dair yazıları umumiyetle Pazar günleri olurdu.

Pazar günleri normal gazetelerimin dışında Milliyet’le beraber Hürriyet veya Yeni Sabah alırdım. Hürriyet Gazetesi Pazar Günleri Büyük Şairlerimizden Yahya Kemal Beyatlı, Cahit Sıtkı Tarancı, Orhan Seyfi Orhon, Orhan Veli Kanık vb. şairlerin şiirlerine yer verirdi. Hem de birinci sayfadan. Gazeteyi elimizde tuttuğumuzda sağ elimizin tutuş yerinde 7-8’nci sütunları kapsayan bildik şiirleri tekrar tekrar okuma zevkini yaşardık. Hatırımda kaldığına göre o şiirleri kesip sakladığım da olmuştur.

İstanbul Gazeteleri Ödemiş’te ertesi gün satışa sunulurdu. İzmir Gazeteleri ilk gün satılsın diye. İzmir’de Yeni Asır’dan başka, Ege Ekspres, Demokrat İzmir, Sabah Postası Gazeteleri çıkardı. Yeni Asır birinciliği hep muhafaza etti uzun yıllar. Hâlâ da öyle.

Ankara’da Ulus ve Adalet Gazeteleri çıkardı. Bu gazeteler Ödemiş’e çok az sayıda gelir pek alıcı bulmazdı. Adlarından da anlaşılacağı gibi Ulus CHP’nin, Adalet de Adalet Partisi’nin resmi yayın organları idi.

Çok enteresandır 5 milyon nüfuslu Başkent Ankara’nın akla gelen gazetesi yok. Hemen hemen dünyanın bütün ülkelerinde başkent gazeteleri en çok okunanlar arasında olduğu halde, bizim başkentin bilinir bir gazetesi yok. Doktora tezi olacak bir konu bu. Bursa, Adana, Antalya, Kocaeli, Konya, Kayseri, Denizli gibi gittiğim illerdeki mahalli (yerel) gazeteler bence başkent gazetelerinde fazla tanınır gazeteler.

Ödemişimizde devamlılık arz eden en köklü gazete Cephe Gazetesi, 1950 yılında rahmetli Burhan Esen tarafından kuruldu. Kendisi PTT Ödemiş Şubesi’nde memur olarak çalışıyordu. Solcu idi ve benim de dostumdu. Vefatını müteakip gazeteyi önce Öğretmen olan babası ile Mehmet Bozoğlu bugünlere taşıdı. 1950’li yıllarda Hür Efe Gazetesi çıkardı ve 5 kuruşa satılırdı. Sınıf arkadaşım genç yaşta vefat eden Hava Emekli Albay İsmet’in babası satardı, ‘Hür Efe geldi 5 kuruş’ diye.

Allah uzun ömür versin, Ödemiş’in yaşayan en eski gazetecisi dostum Mustafa Erdal Ağabeyin de çıkardığı bir gazete vardı. Hatırlayamadığım için Bayram tebriki vesilesiyle kendisini aradığımda öğrendim. Efe Gazetesi’ni 1944 yılında 17 yaşındayken çıkarmış 3 buçuk yıl haftada iki gün çıkarak devam etmiş. Erdal ağabeyden öğrendiğim bir diğer husus da Hür Efe, İzmir Gazetesi imiş. Bu gazete Demokrat Parti’yi tutardı ve avama hitap ederdi. M. Erdal Ağabey söyleyince hatırladım. Bir de dostum Yüksel Balcı ile 1970 yılında beraber çıkardıkları “Yeni Ödemiş Gazetesi“ var. Bunun ömrü 3 buçuk ay olmuş. Malûm Yüksel Balcı Öğretmen, Mustafa Erdal Ağabey hem yazıhane hem ziraat işleri, yürütememişler.

Günümüze gelirsek; Evime her gün 3 gazete giriyor. Gazetem Yerel Güç, Bugün ve Zaman. Allaha şükürler olsun, Bilgisayarı kullanmam on yıla yaklaşıyor.

İnternetten, almadığım gazetelerde yazan pek çok yazarı okuyabiliyorum. Ama gazetenin yerini tutmuyor. O kâğıt ve mürekkep kokusunu teneffüs etmeliyim.

Saygılarımla.