Haydi, halkımızın gözü aydın! Yerel seçimlere altı aydan birkaç gün fazla zaman kala “Olağan” seçim eziyetleri hızlı bir biçimde başladı.

Kuşkusuz başka yerleri, başka ilçeleri o ilçelerin halkı görür. Biz naçizane kendi ilçemizi, Bayındır’ı görüyoruz.

Aslında bu yazıyı yazmayı hiç düşünmüyordum. İnanmayacaksınız, Bayındırlının koskoca 4,5 yıl yol sıkıntısı yoktu da, bu yola olan gerekseme son altı ayda mı zuhur etti bile demeyecektim.

 

Altı ay kala Atatürk Caddesi’nin bir bölümü, Menderes Bulvarı’nın keza büyük bölümü trafiğe kapatılmışken bile, neyse son altı ayda da olsa, buna da şükür deyip geçiştirecektim.

Ama gördüğünüz kimi şeyler ‘dama’ dedirtir ya, insan bir şeyler söylemeden duramıyor;

 

Malum Bayındır’ın pazarı Cuma günüdür. Bayındır’ın en kalabalık günleri de 52 Cuma, üç gün Çiçek Festivali’dir.

(Eskiden vatanı kurtarmanın suç olmadığı devirlerde bir de 4 Eylül Bayındır’ın Kurtuluşu şenlikleri vardı. Neyse o başka yazı konusu, geçelim.)

 

Günlerden Cuma, ilçe pazarı, ilçenin her yanı insan kaynıyor. Köylü de pazara geldiği için ortalık araçtan geçilmiyor.

 

Ve belediyeden bir anons “Şu şu caddelerdeki araçları kaldırın.” Halkta bir telaş, öyle ya kamu gücü bu, gelir kaldırırlar bir de araç peşinde koş. Sonunda araçlar kaldırılıp yollar boşaltılıyor; ardından asfalt kürüyen makinleler gelip “Gar gar gar!” çalışıyor.

Cumartesi Pazar günleri ne mi oldu? Hiiiç!

Ortalıkta vatandaş yok, araç yok. Hatta yoldan geçen yok. Hani o in cin top oynuyor dedikleri görüntü.

Hizmeeeet?

Halk yoksa hizmet mi olur? Vatandaşın iki ayağını bir pabuca sokacağız, gününü zehir edeceğiz ki, hizmet katmerli olsun.

…  

Şu an, neredeyse her taraf kazınmış, kavşaklardaki dönüş yerleri bıçak gibi keskin. Bunların bir yandan tamamlanıp hiç değilse halka eziyet edilmesin mi? Olmuyor. Tüm yollar öyle perişan halde aylarca duracak ki, hizmetin değeri anlaşılsın.

Ha bunu büyükşehiri - küçükşehiri, Ali’yi - Veli’yi eleştirmek için anlatmadım. Kimin yaptığını da sorma gereği duymadım. Malum, insanın kendine eziyet edeni bilmesi öyle büyük erdemden sayılmaz. Ama kim yapıyorsa yanlış yapıyor. Kimsenin halkı enayi yerine koymağa hakkı yok. Oy için işkence yapmağa hiç hakkı yok.

NOT-1: Şu an Bayındır’da asıl yapılması gereken, yürünmeyecek derecede zorlu yollar var. Yapılanlar ise onlar değil, zaten düzgün olanlar, dönüp dönüp yenilenenler. 

 

NOT-2: Çalışmaların okulların açılış zamanına denk gelmesi mi? O sandıksal bir sorun değil. Mental.