7 Haziranda halk AKP'ye "Sana tek başına hükümet kurma görevi vermiyorum." dedi. Dedi de muhalefet maalesef bunu değerlendiremedi. Şimdilerde medyada bir AKP-CHP koalisyonu kurma çabası var. “Ülke hükümetsiz kalmasın” diye her siyasi partiyle koalisyona girilmez. O zaman niye MHP ile HDP koalisyona girmiyor? MHP “Bunlar terörist. Biz bunlarla ortaklığa girmeyiz.” diye kestirip attı. Daha önce “HDP kırmızı çizgilerinden vazgeçerse Bahçeli de buna itiraz etmez” deyince büyük tepki almıştım. Ancak geçen hafta bir TV programında MHP’li yazar Metin Özkan dediklerimin aynısını söyledi.

Keşke üç parti bir araya gelip anlaşsa.
Türkiye’nin 13 yılının hesabını CHP-MHP-HDP sorabilir. En doğru seçenek budur. Burada yapılacak şey, tek maddelik bir koalisyon protokolüdür. Hem fikir oldukları ortak noktalar tespit edilir, meclisten sadece onlar geçirilir. Çözüm süreci yeniden düzenlenir veya askıya alınır. Bu topluma güzelce anlatılır. “Öncelikle hırsızlıkları, yolsuzlukları bitireceğiz” denir. Gördüğüm kadarıyla CHP ve HDP buna hazır. Sadece MHP’nin bir tavır değişikliğine ihtiyaç var. MHP bu tavır değişikliğini yaparsa Türkiye’nin önü açılır. Yolsuzlukların, yasa tanımazlıkların hesabı sorulur, ülke rahat bir nefes alır. İktidarda olmayınca medya gücü olmayan, hukuka müdahale edemeyen, göz yumduğu yolsuzlukların hesabını verecek olan bir AKP de yavaş yavaş erimeye başlar. Bu geçmişte de böyle olmadı mı? ANAP ve DYP şimdi neredeler?


Aslında meclis başkanlığında büyük bir fırsat kaçtı. Yürütme, yasama ve yargının başını muhalefet alacaktı. “HDP ile aynı yerde olmam” denilerek büyük yanlış yapıldı. HDP % 13 oy aldı. Bu partiye oy verenlere terörist demek, ülkeyi bölmek demektir. MHP bu seçimden galip çıktı, ancak yapılacak erken seçimde bu oyları koruyacağının garantisi var mı? AKP’den gelen oyların geri dönmeyeceği ne malum?


Burada biraz da CHP’yi eleştireceğim. İlki Umut Oran’a yapılan haksızlık. Hem ön seçime girmesini
Girme, seni kontenjanda değerlendireceğiz” deyip engelle, hem de kontenjana koyma. Umut Oran gibi değerli birinin mecliste olmaması çok yazık. Yine seçim öncesinde ve ertesi günü hem Fikri Sağlar hem de Barış Yarkadaş, “ilk işimiz meclise yolsuzluk ve Kaç-Aksaray’dan Erdoğan’ın çıkması için önerge vermek olacak” demişlerdi. Ben dahil CHP’ye oy verenler bekliyoruz. Nerdeyse 45 gün oldu. Neden önerge vermediniz? Yoksa koalisyon kurmak için bunlar şimdilik dursun mu, dediniz. Size böyle bir emir mi geldi? Biz sizden sözünüzü tutmanızı istiyoruz.


AKP yeni hükümet kurup güvenoyu almamasına rağmen hala meşru hükümet gibi davranıyor. Bu işlerin bir hukuku yok mu? Muhalefetteki üç parti neden girişimde bulunmaz? Yalnız CHP değil, MHP ve HDP de bu işin üzerine gitmeli.
İstanbul 8'inci İdare Mahkemesi, 3'üncü köprünün Beykoz ve Sarıyer'deki bağlantı yollarına ait imar planlarını iptal ediyor, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kabul ediyor. Yine Anayasa Mahkemesi’nin dershanelerin kapatılmasını düzenleyen kanun hükmünü iptaline AKP’li Şamil Tayyar Twitter’dan “Yargıtay, Danıştay, YSK, RTÜK şimdi AYM. Yakında TSK zıplar. İktidar boşluk kaldırmaz. Vakit kaybetmeden erken seçim. Ya zillet ya millet.” demek cüretini gösteriyor. En iyisi hepsini kaldırın gitsin, her şeyi siz yapın. Bunlara göre Yargıtay, Danıştay, YSK, AYM kararları önemli değil. Kendilerinin kararlarına aykırı bir karar çıkarsa yanlış oluyor. Ama kendileri için olumlu karar verilirse: “Neden yargıya saygı gösterilmiyor?” Bu millet sizin bu kıvırtmalarınızı hiç unutmayacak.


CHP-AKP koalisyonuna karşıyım. Çünkü AKP’nin geçmişinde yanlışlar var. Yolsuzluk konusunda sabıkalı. Masum iseler neden Yüce Divanda kendilerini savunmadılar? Günün başbakanının telefon kayıtlarının montaj olduğuna dair belgeyi yurt dışındaki güvenilir bir kurumdan alıp neden muhalefetin suratına çarpmadılar? Masum olan bunları yapar. Yine Gezi Olaylarında
ölenlerin aileleri yuhalatıldı. Soma’da ölenler için Bu işin fıtratında var. Hepiniz ölebilirsiniz” denildi. Suriye’de binlerce insan kimin gönderdiği silahlarla öldü? Kısaca iktidarın eline kan bulaşmıştır. Oy alabilmek için Kabataş yalanını ortaya attılar, Sümeyye’ye suikast yapılacak dediler. Ne oldu yalanlar ortaya çıktı. Elinde kir ve kan, dilinde yalan ve iftira bulunan bir parti ile koalisyon yapmak suçlarına ortak olmaktır. Halkın onlara % 40 oy vermesi aklandıkları anlamına gelmez. % 60 da aklamadı.


AKP-CHP koalisyonu kurulduğunu düşünelim. AKP’nin 13 yıldır yaptıkları ortada. CHP oy isterken “AKP’den yaptıklarının hesabını soracağız, yanlarına kalmayacak” demedi mi? Koalisyona girerse bunların hesabını nasıl soracak? 17-25 Aralık, Kaç-Aksaray, cumhurbaşkanının örtülü ödeneği gibi konulardan vazgeçecek mi? İktidara ortak olursanız size Adalet, Milli Eğitim, İçişleri bakanlıklarının en az ikisini verecekler mi? Bilhassa Adalet ve Milli Eğitim Bakanlıkları çok önemli.


Hadi CHP, MHP ve HDP. Sizden bir hamle bekliyorum. Özerklikten vazgeçildiği, barış ortamının sağlandığı, PKK’nın silah bırakmayı kabul ettiği bir protokol için bir masaya oturup tarih yazın. Bunun MHP’nin oyunu arttıracağına, uzun vadede ülkeye yarar sağlayacağına inanıyorum.


Yazımı yazarken Urfa-Suruç’ta birçok vatandaşımızın ölüm haberini üzüntüyle öğrendim. Allah acılı ailelere sabır versin. Yapanları kahretsin. Kararlı bir iç ve dış politika uygulanmadığı sürece bu acı olaylar sık yaşanacak sanırım. İnşallah son olur. Saygılarımla, hoşça kalın.