Dikkatli okuyucularım hatırlayacaklardır. Başbakan Erdoğan, geçen haftaki gurup konuşmasında; Cemaate yönelik kumpas plânına destek vermeyenleri hedef almıştı. Tehditler savurarak “ Ne yazık ki içimizde halâ bu yapıya karşı gereken tepkiyi koymayanlar var. Bu ihanet şebekesine göz yumanlar, sessiz tepkisiz kalanlar, müsamaha gösterenler, bilsinler ki; bunu not ettik. Vakti geldiğinde hesabını sorarız.” demişti. On günü geçti. Yürekli bir milletvekili çıkıp da, suçladığınız bu insanların bir teki hakkında dahi kanıt gösterebildik mi? Bunca bühtan niye? sorar mı diye bekledim. Aslında bu milletvekillerinin büyük çoğunluğu bir daha seçilmek için listelere bile konulmayacak. Değer mi? Bu milletvekilliği nasıl bir hastalıktır, kurtulunamıyor? Başbakan'ın sözlerinin içinde aslında onları da aşağılayan sözler yok mu?
           EFKAN  ÂLA
Hükümetin  Bakanı Efkan Âla, bu mubarek Ramazan günlerinde, Hz. Peygamber Efendimiz hakkındaki skandal sözlerine bakın “ Mekke'den sonra böbürlendiğini, hata yaptığını söyleyerek haddini aşan, boyunu aşan lâflar ediyor. Resullullah Efendimizin bütün davranışları, bütün sözleri, eylemleri vahyin kontrolü altındaydı. Allah'ın kontrolündeydi. Bu nasıl bir aymazlıktır ki; Hükümetin bir Bakanı, Bakara makara diye Allah'ın Ayet'leri ile dalga geçer, biri de çıkıp “ Peygamber gururlanıyor, biz hükümet olarak gururlanmıyoruz.” der.  Hz. Peygamber Efendimiz hakkında böyle saçmalıklar yapmak senin ne haddine?
         KASIMPAŞA'LI  YALÇIN
Yalçın Ayhan, Kasımpaşa Spor kulübü'nün Futbol Takımında orta göbek defans oyuncusu olarak birkaç senedir, başarılı maçlar oynuyordu. Bu transfer ayında Ksımpaşa ile olan sözleşmesi bitti ve serbest kaldı. Siz öyle sanın. Yalçın da yıllardır gönlünde yatan Beşiktaş sevgisiyle BJK. ile yeni bir sözleşme yapıp Beşiktaş'ın İngiltere Kampına dahil oldu. İki gün geçmeden, Beşiktaş'lı bir yönetici tarafından apar topar İstanbul uçağına bindirilip, Yalçın daha ne olduğunu anlayamadan eski takımına geri verildi. Emir büyük yerdendi. Başbakan Erdoğan Kasımpaşa'nın böyle güçlü bir oyuncusu giderse takımın zayıf düşeceği gerekçesiyle gencecik Yalçın Ayhan'ın hayallerini yerle bir etti. Bu yıl Avrupa Şampiyon Kulüpler Liginde oynayacak olan Beşiktaş'ta, bu çocuk kendini göstererek belki de Avrupa Ülkelerinin bir takımına transfer olma şansı yakalayacaktı. Bu olay gösteriyor ki; siyaset, spor ve ekonominin nasıl büyük bir çarkın dişleri olduğu gerçeği. Bu olay Alo! Fatih'le, Habertürk Televizyonu'ndaki alt yazıyı kaldırmakla benzeşmiyor mu? Meraklısına Not: Kasımpaşa Spor Kulübü 2012 yılında İş Adamı Turgay Ciner tarafından satın alındı. Ciner ayni zamanda Habertürk Televizyonu ve ayni isimdeki gazetenin sahibi!
           MONŞER
Erdoğan, cemaatle yetinmeyip, Türkiye'nin ender yakaladığı fırsatlardan biri olan dört dörtlük Cumhurbaşkanı Adayı buldu. Tabii ki  Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Erdoğan'a beğendirmek ne mümkün! Adamcağız aday olduğu günden beri Erdoğan'ın ölçüsüz sözlerine muhatap oluyor. Son sataşması şöyle: Buldular bir monşer halkın karşısına çıkardılar. İhsanoğlu'nun cevabı gayet nezih: Hayatımda dört dil öğrendim, nefret dilini öğrenemedim.
Not: Monşer, genellikle Dış İşleri mensuplarının, o da resepsiyon, davet gibi merasimlerde kullanılan Fransızca bir kelime. Türkçesi: Aziz.
Saygılarımla.