Bilinen sözdür  “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.” derler. Bu durumda artık onuncu köye gidiliyor olmalı.

Yalnız söz konusu olan ülkenin, milletin kaderi ise bu kural geçerli değil. Sayın CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partinin başına geçtiğinden beri dokuz seçim yitirdi, hem de oylarını bölen filan yokken. Muhalefette oy yitire yitire bu günlere geldi

 Bu kez Kılıçdaroğlu liderliğindeki Yeni CHP’ye onuncu kez seçim kaybettirme lüksümüz yok.

 Oy bölünür öcüsüyle hiç  kimsenin de ülkenin kaderiyle oynamaya, karanlıklara sürüklemeye hakkı yok.

 Anımsatmakta yarar var; bir vakitler yurttaş “Bölünürse bölünsün!” demişti de DSP birinci parti, rahmetli Bülent Ecevit başbakan olmuştu.

Şimdi yine başladı “Aman oylar bölünmesin!” teraneleri.

 Tamam oylar bölünmesin de; peki açılım saçılım derken ülke bölünüyor! Onu ne yapacağız.

 Güzelim yurdumuz bölünüyor heeeyy!

 Uyanın,son durağa geldik!

 Ağrı Diyadin’deki olay, Türk askeri PKK’li teröristin huzurunu bozdu, diye çıkmış.

 İnsaf, ne günlere kaldık!

 Ya işte “Eyy Amerika ben AKP’den daha sadık işbirlikçisi olurum, iktidar koltuğunu bana nasip et!” zihniyetinin sonucudur bu.  Halktan değil Amerika’dan iktidar isteyince o da bak, ezeli ve ebedi Amerikan milliyetçisi Kemal Derviş gibilerini yolluyor.

Amerika bu “Aman, aklını başına devşiren filan olur.” diye önlem alıyor.

 Halbuki Amerika’nın telaşlanmasına gerek yoktu, bizim yerli Kemal (Kılıçdaroğlu) aklını başına devşirmemenin önlemini de çoktan almıştı.

Gerici kanattan ve de kadın kotasından, tescilli Atatürk düşmanı Mehmet Bekaroğlu, PKK cenahından TR 705 nam Sezgin Tanrıkulu, uydurma soykırımcı Selina Doğan vb. vb.’yi boşuna mı partiye yerleştirmişti. Üstelik, eskaza önseçime sokulsalar sonuncu olacakları biline biline.

Tabii, Vahşi Batı bütün bunları izliyor.

İstiyor ki, iktidarıyla muhalefetiyle bütün meclis, bana çalışbsın, Türkiye’nin Türk Milletinin çıkarına hiçbir şey yapmasın.

Biri Ekmelettin’in MHP’de ne işi var mı demişti?

Bilmem! Ben bilmem ama Türk Milleti bilir…

Yerli Amerikan basınında dört parti zikrediliyor; AKP-CHP-MHP-HDP. Maaşallah hepsi birbirinden merdane!. Hangisini ya da hangilerini iktidara getirseniz, Vahşi Batı’nın gözü arkada kalmaz.   

Türk milletinin gözü mü ne oluyor? Bu gidişle o gözyaşından çevresini göremez.

Peki hal böyle iken, çözüm mü?

Bu dört partiyi iyi tanıyın, ülkenin hiçbir ferdine yararları olmaz.

Oyları Vatan Partisi’nde birleştirelim.

Bu bir savaştır. Bu savaş, ülkenin ikinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’dır.

Bir daha bu fırsat ele geçmeyebilir.

Haydi Mustafa Kemal’in askerleri; ağlamak yok gülmek var.