Erkek olmanın bize yüklediği bazı sorumluluklar vardır. İş, güç, meşgale ya da ne bileyim aile reisliğinden bahsetmiyorum. Duruş olarak yani… En basitinden erkeksen ağır olacaksın. Oturup kalkarken, yazıp çizerken, en çok da konuşurken dikkat edeceksin. Gülerken bile ağırlığını hissettirecek, kahkaha eşliğinde salyalarını koyuvermeyeceksin. Pistteyken harmandalı tek tercihin olacak, davul-zurna çalacak ve sen ağır ağır oynayacaksın.
 
Tüm bunları yapana, yapabilene lafım yok… Eyvallah! Ama yapmayanlara, yapamayanlara da haksızlık etmemek lazım…
 
Mesela ben… Ara sıra da olsa evi süpürmeyi, giyip önlüğü bulaşığa girişmeyi çok severim. Bugüne kadar “Aman kimse görmesin!” gibi bir derdim de hiç olmamıştır. Bugünden sonra da olmaz. Aksine balkonları yıkayıp silerken komşuların hayran hayran bakışları daha bir hırslandırır beni… Düğünlerde harmandalıdan çok kıvrak, hareketli şarkıları tercih ederim. Dinlemek için değil canım oynamak için… Güleceksem gülerim. Ağlayacaksam, ağlamak için kuytu köşe de aramam, ağlar geçerim. Ağır olmasını da bilirim. Yani yeri gelirse tavır bile koyarım.  
 
Gelelim bu başlığı atma sebebime… “Adam gibi adam!” diye neden dedim, kime dedim?
 
Celal Yaprak, nam-ı diğer Kız Celal. Adını duymayan yoktur. Şüphesiz kendisini gören de, bilen de çoktur. Nasıl bilir, nasıl görürsünüz bilmem ama Celal ağabeye bir de benim penceremden bakın istedim.
 
Onu yirmi kusur sene önce tanıdım. O gün neyse bugünde oydu. O günde oynardı, bugün de oynuyor. O günden bugüne ne konuşması değişti, ne duruşu… Celal ağabey, tam bir eğlence adamıdır. Kendisi eğlenir mi bilmem ama sizi kesin eğlendirir. Kim bilir içinde ne fırtınalar kopar da yine de güler, güldürür. 
 
Şimdilerde zenneliğe soyundu. Oynadığı kıvrak danslara yakıştırdığı simli pullu kıyafetler giyip kendince ter döküyor. Dilenmiyor, tokatlamıyor, emek harcayıp para kazanıyor. Kız’dı, Celal’di filan ama aslanlar gibi iki tane de çocuk yaptı. Sizi bilmem fakat bana göre Celal ağabey orta yerde adamım diye dolaşıp ona buna tokat atan adamlardan daha adamdır. Gidin bakın cebine bir tane kredi kartı bulamazsınız. Vermediklerinden değil canım, istemediğinden! Çünkü esnafta kredisi sonsuzdur. Sağlam müşteridir. Ara sıra ayarı kaçırıp söver sallar ama sözü senettir.
 
Şimdilerde Huysuz Virjin tarzında değişik bir program yapmaya hazırlanıyor. Şıkım şıkım giyinip güzel güzel süslenecekmiş. Program icabı tastamam kız olacakmış yani… Başarır, başarmaz. Sevilir, sevilmez. Bu tamamen onu ilgilendirir.
 
Yani demem o ki dostlar; ben bir adamın adamlığını tartışırken, onun nasıl gerdan kırıp bel kıvırdığına değil sözünde durup durmadığına bakarım. Onun için Celal ağabey, değil tuvalet, kombinezon giysen benim gözümde yine adamsın. Hem de adam gibi adamsın.
 
Not: Dün akşam, yazı için takıldığım bir noktada fikrini almak için aradığım Celal ağabeyin kalp ameliyatı olan annesinin başında, hastanede olduğunu öğrendim. Soracağım sorunun cevabını bilsem de aradım. Ve tahmin ettiğim gibi de bir cevap aldım. Anlayacağınız beni yine yanıltmadı. Annesine acil şifalar diliyorum.